Değerli Velilerimiz,
“Mahremiyet eğitimi” dendiğinde akla ilk ve tek olarak cinsel eğitim ve özel bölgeler geliyor. Ancak, mahremiyet eğitimi çocuğun okul hayatı boyunca devam etmesi gereken bir süreç olmakla birlikte, çocukların kendi bedeni ve özel eşyaları üzerindeki haklarıyla ilgilidir. Çocuklar böylelikle, sosyal hayatlarında özel alanlarıyla ilgili sınırlar koymaları gerektiğini fark eder, başkalarının özel alanlarına saygı gösterir ve sağlıklı ilişkiler kurarlar. Mahremiyet kavramı, özellikle son dönemlerde, ülkemizde yaşanan istismar olaylarıyla birlikte yetişkinlerin de önem vermesi gereken konuların en başında geliyor. Çocuklarımız artık büyüyorlar ve özgürleşiyorlar. Bununla beraber çocukların bu konuda bilinçlendirilmesi de önem kazanıyor. Belirtmek isterim ki, mahremiyet eğitimi her şeyden önce aile ortamında başlamalı, okulda ise desteklenmelidir. Rehberlik birimi olarak yıl içerisinde özel alanlarla ilgili ve “hayır” diyebilmekle ilgili etkinlikleri yürütüyor olacağız. Aşağıdaki maddelerde ise, evde çocukların bu konudaki farkındalıklarını nasıl artırabileceğiniz yönünde bilgiler paylaşmayı uygun gördüm.
Özel bölge nedir? Çocuklarımıza öncelikle özel alanın ne demek olduğunuz anlatmalıyız. Onlara bu bölgelerin mayoyla ya da iç çamaşırımızla kapattığımız yerler olduğunu paylaşmalıyız. Bunu mayolu birer çizgi resimden de gösterebilirsiniz. Bunların ayıp, yasak ya da günah olduğu çocuklara söylenmemelidir. İleride cinsel gelişimiyle ilgili çocukların yanlış düşüncelere kapılmaması adına, bu ifadeler yerine “özel” kelimesi daha uygundur.
Kimler görebilir? Aslında en önemli güvenlik kurallarından biri de bu. Çocuklara özel bölgelerimizi yalnızca kendimizin, anne ve babamızın ve bazı zamanlarda ise doktorların görebileceğini söyleyebilirsiniz. Bunun haricinde özel bölgelerini görmek isteyen veya onların özel bölgesine bakmak isteyen olduğunda mutlaka hayır demeleri gerektiğini belirtin.
Anne baba olarak sizler de çocuklarınızdan özel alanlarınıza saygı göstermesini isteyin. Çocuklarınız odanıza izinsiz girdiğinde, veya banyoyu kullanırken yanınıza gelmek istediklerinde, nazikçe “Şu anda banyoyu kullanıyorum, işim bittiğinde yanına gelirim” diyerek hafifçe kapıyı örtebilirsiniz. Onların yanında üstünüzü değiştirmek, birlikte duş almak gibi davranışlar çocukların kafalarını karıştırabilir ve bunun normal olduğu bilincini uyandırabilir. Duşu tek başına almakta zorlanıyorsa ve yardım etmeniz gerekiyorsa yavaş yavaş mayo, bikini giyerek duş almasını sağlayabilirsiniz.
Arkadaşlarınızın veya akrabalarınızın yanında siz de aynı saygıyı çocuklarınıza gösterin. Kültürümüzde var olan bazı durumlar da maalesef ki mahremiyet eğitimine ket vuruyor. Örneğin, erkek çocukların özel bölgelerini akrabalara göstermek, ya da bununla dalga geçmek, çocuğu başkalarının yanında soyup giydirmek gibi davranışlar yine kafa karışıklığına neden oluyor. O nedenle çocuklardan beklediğimiz saygının karşılığını biz de onlara göstermeliyiz.
Özel alan yalnızca özel bölgeleri kapsamaz. Özel alan ifadesi yalnızca bedenle de ilgili değildir. İnsanların kişisel eşyaları, dolapları, sıraları, çantaları gibi kendine ait şeyleri de kapsar. Dolayısıyla, çocuklara özel alanları tanıtırken hem başkalarının onların mahremine saygı duyması gerektiğini öğretmiş oluyoruz, hem de çocuklarımız, arkadaş ve yetişkinlerin özel alanları olduğunu ve bunları karıştırmamaları, bunlara dokunmamaları gerektiğini öğrenmiş oluyorlar.
Çocuğunuzun kendi yatağında yatması önemlidir. Çocukların duygusal gelişimi açısından kendi yataklarında yalnız uyumaları büyük önem taşıyor. Çocuklar ebeveynleriyle aynı yatağı paylaştıklarında duygusal açıdan olumsuz etkileniyor, bağımsızlıklarını kazanmakta zorlanıyorlar. Ancak, ciddi kaygı ve korku yaşayan çocuklarda keskin bir yatak ayırma düzenine geçilmemelidir.
Unutmayın ki, anne ve babaları olarak çocukların en çok güvendikleri, her noktada rol model aldıkları kişiler öncelikle sizlersiniz. Sizlerin yönlendirmeleri ve olaylar karşısında verdiğiniz tepkilerin tümü onlar için bir öğrenme ortamıdır.
Çevirmenliğini Kazım Özdoğan’ın üstlendiği “Bedenim Bana Ait!” adlı çocuk kitabı, çocuklara bedenleriyle ilgili güvenlik kurallarını ve “hayır” diyebilmeyi öğretirken, aynı zamanda kendi vücutlarıyla ilgili kararları kendilerinin vermesi gerektiğini de öğretiyor. Pro Familia yazarlığındaki bu kitabı almanızı ve çocuklarınızla birlikte okumanızı tavsiye ediyorum.
Uzm. Psk. Bahar Gençtürk
1, 2 ve 3. Sınıflar