Değerli Velilerimiz,
Zor bir dönemden geçiyoruz. Alışkın olmadığımız, rutinimizin dışında zamanlar yaşıyoruz. Sabah kalktığımız andan itibaren akşam yatana kadar ki rutinlerimiz tamamen değişti. Sağlığımız için evde kalmamız gerektiğinin farkındayız. Çocukların eğitiminin aksamadan devam etmesini sağlamak ve işlerimizin de bu süreçten olumsuz etkilenmemesi için çaba göstermek hiç kolay değil. Diğer bir yandan da belirsizlik ile mücadele ediyoruz. Kaygımızı kontrol altında tutmaya çalışıyoruz. Fakat bu belirsizlik içinde bazen aşırı derecede kaygılanabiliyoruz. Evimizde geçirdiğimiz her günümüz aynı olmuyor. Bazen daha depresif ve umutsuz olabiliyoruz.
Bütün bu mücadelenin içinde zaman zaman bazı durumlarda başarısız olabiliriz. Biz de insanız. Değişime uyum sağlamak maalesef kolay bir durum değildir ve zamanla olabilecek bir şeydir. Sürecin ilk başladığı zamana bakın. Aradan üç hafta geçti. Şuan o zamanlara göre her şey biraz daha rutinleşmiş durumda diye düşünüyorum.
Evimizde yeni bir sistem oluşturmalıyız. Evlerimiz artık dinlenme yeri değil.
Evde geçirilen zamanı tatil ya da dinlenme gibi görmeniz sizin bir hatanız değil. Çünkü zamanımızın çoğunu dışarda ve iş yerlerinde geçiriyorduk. Evde olmak bizim için dinlenmek ve iş yapmamakla (ev işleri dışında) eşleşmiş durumdaydı. Fakat şimdi her işimizi evden yapmamız gerekiyor. Online olarak hem işlerimizi yapmak zorundayız, çocukların eğitimi için çaba göstermek zorundayız. Onların ders verimliliğinin düşmemesi için uygun ortamı sağlamak zorundayız. Ders dinlerlerken televizyonla ya da telefonla ilgilenmemelerini sağlamak zorundayız. Bir yandan da evin işlerini yapmak zorundayız. Bütün bunlara hemen alışmak kolay değil. Önemli olan yeni bir sistem kurarken herkesin bu sistemden olabildiğince faydalanabilmesini saplamaktır. Çünkü, şuan evinizdeki herkes aynı durumda. Çocukların derslerini dinledikten sonra ve ödevlerini yaptıktan sonra motivasyonlarının artmasını sağlayacak etkinlikler yapabilirsiniz.
Eşlerimizle ve çocuklarımızla olan iletişimimize dikkat etmeliyiz.
Bu dönemler çok sık yaşanan dönemler değildir. “Ailemizden çok iş yerindeki arkadaşlarımızı görüyoruz, evimizden çok iş yerinde vakit geçiriyoruz.” diye yakınırken bir anda kendimizi ailemizle baş başa ve evimizden çıkamaz halde bulduk. Yani aslında günün bir çoğunu bu şekilde geçirdiğimiz de nasıl davranacağımızı bilmiyoruz! Yeni yeni alışıyoruz bu duruma. Kendinize biraz zaman verin. Umarım bu süreç çok uzamaz fakat uzarsa da elbet bu konuya da alışacağız. Bu dönemde biraz daha anlayışlı olmak gerekebilir. Araştırmalar evlerdeki çatışmaların ve anlaşmazlıkların çok arttığını gösteriyor. Online terapilere talepler arttı. Dediğim gibi, çünkü biz bu duruma yabancıyız. Eşimizle ve çocuklarımızla akşam üç dört saatlik bir birliktelik üzerine kuruluydu bizim ilişkilerimiz. Bunu da kolay bir değişim olarak görmeyip, kendinize bu konuda da biraz zaman tanıyabilmelisiniz. Normalde olduğumuzdan biraz daha fazla anlayışlı olmalı ve empatik ilerlemeliyiz. Herkesin belirsizlik içinde aşırı kaygılanabileceğini ve bundan dolayı kendini güçsüz hissedebileceğini unutmamalıyız.
Değişime uyum sağlayabilmek uzun bir süreçtir. Çünkü “kabullenme” ile birlikte gerçekleşir. Bu içinde yaşadığımız durumu hala kabullenemedik. Hala haberleri izlediğimiz zaman vaka ve ölüm sayısını duyduğumuz da uykularımız kaçıyor. Hala hem kendimizin hem de sevdiklerimizin sağlığı için ciddi derecede kaygılanıyoruz. Bütün bu sürecin içinde en ön planda sağlığınızın ve aile içi iletişiminizin yer almasını öneriyorum. Onun dışındaki isteklerimizi ve beklentilerimizi unutmanın değil de biraz askıya almanın zamanı belki de! Sağlıkla kalın.
Tema Koleji Balgat Kampüsü
Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Birimi