Biz büyüklerin bildiği gibi oyun çocukluk döneminin vazgeçilmezidir ve çocuğun hayatının en doğal parçasıdır. Çocuklar için oyunun belli bir amacı yoktur ve çocuğun koyduğu kurallara bağlı kendiliğinden gelişen zevk unsuru taşıyan davranışlardır. Oyunlar öğretilmek zorunda değildir ve oynamak zorunda bırakılmaz. Ayrıca oyunlar doğaldır, eğlencelidir, gönüllüdür ve hedefsizdir.
Oyunun çocuğun fiziksel, zihinsel, dil, motor, sosyal-duygusal gelişim alanlarını destekleyici rolü vardır. Örneğin; oyun aracılığı ile çocuk bedenini hareket ettirir ve bu sayede ince ve kaba motor gelişimi desteklenmiş olur, arkadaşları ile sosyalleşir ve iletişim becerisini geliştirir. Çocuk konuşmak yerine kendisini oyun ile ifade eder. Aslında oyun çocuğun kendisini ifade etmede sembolik dilidir çünkü çocuklar konuşmaz, oyun oynar. Böylece bireyselleşir, kişiliğinin farkına varır ve iç görüsü gelişir. Ayrıca çocuklar oyunun içindeki farklı rolleri sayesinde (anne, baba, öğretmen) hayatın provasını da yapmış olurlar. Bunlara ek olarak, oyun oynarken oyuncakları kelime gibi kullanırlar. Gerçekle hayal arasında bağ kurarlar.
Oyun terapisi ise oyun ve oyuncaklar aracılığı ile çocukların kendilerini ve ihtiyaçlarını ifade etmelerine yoğunlaşan özel bir terapi türüdür. Büyükler için psikolojik danışma ne ise çocuklar için de oyun terapisi odur. Bu süreçte çocuklar çeşitli araçlar kullanarak kendilerini ifade etme şansı bulurlar. Terapi süreci boyunca çocuklar söyleyemedikleri düşüncelerini, duygularını oyuncak kullanarak gösterirler.
Oyun terapisine devam edilme süresi, çocuğun geçmişte ve bugün yaşadığı durumlara ve travmalara yönelik olarak farklılık göstermektedir. Buradaki en önemli faktörler, çocuğun gelişimsel olarak hangi dönemde olduğu ve herhangi bir travma söz konusuysa bunu kaç yaşında yaşadığıdır. Yaşanılan olaydan sonra terapiye ne kadar erken başlanırsa o kadar çabuk sonuç alınmaktadır ve terapi süresi de buna bağlı olarak bir o kadar kısa olabilmektedir.
Oyun terapisi hangi durumlarda yardımcı olabilir?
- Travma Sonrası Stres Bozukluğu
- Anksiyete/Endişe
- Dikkat eksikliği ve hiperaktivite (aşırı hareketlilik) bozukluğu
- Impulsivite/dürtüsellik
- Okuma bozuklukları
- Sosyal içe kapanıklılık
- Güven eksikliği/depresyon
- Sebebi anlaşılamayan baş ve karın ağrıları
- Boşanma sonrası adaptasyon sorunları
- Bağlanma sorunları / Zorlu Doğum
- Ayrılık Anksiyetesi
- Uyku, yeme ve tuvalet problemleri
- Enürosiz (alt ıslatma) /Enkopresiz (kaka tutma- yapma zorlukları)
- Kaygılar ve Korkular / Fobiler ve Tikler
- Seçici dilsizlik / sessizlik
- Ailevi yaşantıdaki değişiklikler (yakınını kaybetme, ölüm, yas, taşınma vb.)
- Kardeş kıskançlığı / Davranışsal gerileme
- Evlatlık alınma / edinilme durumu
- Okula başlama ve uyum sorunları / Davranışsal problemler
- Saldırganlık / Öfke veya Zorbalık, saldırıya uğra(t)mak
- Düşük öz-benlik saygısı / Sosyal içe kapanıklık
- İletişim problemleri / Sınır koyma sorunu,
- Gecikmiş gelişim / Fiziksel yetersizlikler
PDR Uzmanı Aylin Koçcu