Özgüven, yani insanın kim olduğu ve çevreye nasıl uyum sağlayacağı ile ilgili zihninde canlandırdığı fotoğraf hayatın erken evrelerinde gelişir. Her insanın, bir gerçek egosu vardır; bir de olmayı istediği, arzu edilen egosu vardır. Bu iki egoyu da bilen ve bunları birbirinden ayırabilen bir kişinin benlik saygısı olduğunu söyleyebiliriz. Çocuklar aslında bu kararları içsel olarak verseler de ebeveynlerinin sözleri ve davranışları büyük etkiye sahiptir. Ebeveynleri olarak onlara kapasitelerini deneyimleme fırsatları sunarak kendilerine olan inançlarını gösterdiklerinde genelde sağlıklı özgüven geliştirirler.
Sağlıklı özgüvenin temeli hatayı öğrenme fırsatı olarak görmelerine, hayatın iniş çıkışlarıyla başa çıkmalarını kolaylaştıracak beceriler edinmelerine, kendi yeteneklerini deneyimlemelerine ve sosyal ilgileri olacak şekilde cesaretlendirilmelerine dayanır. Siz ebeveynler olarak onları harika görebilirsiniz fakat önemli olan onların kendileri hakkında ne düşündükleridir.
- Çocuğu küçük yaşlardan itibaren hayata hazırlamak gerekir. Sorumluluk alabilen bir çocuk yetiştirmek isteyen aileler onun büyümesini beklemeden, küçüklüğünden itibaren yaşına uygun düzeyde çocuğa bazı küçük görevler vermeliler ki çocuk bazı şeyleri yapabildiğine, elinden bir işin geldiğine inansın.
- İlkokula başlayan bir çocuğun sorumluluk almaya hazır olmasını bekleriz. Bu çocuğa öncesinde hiç sorumluluk verilmezse çocuğun kendine duyduğu güven giderek zayıflamaya başlar. Ve küçükken çocuğuna hiçbir sorumluluk vermeyen bazı anne babalar, çocukları ileriki yaşlarda sorumluluk almayınca tepki gösteriyorlar. Oysaki aile eğer o yaşa kadar çocuğa bazı sorumluluklar vermediyse çocuğun birdenbire ayaklarının üzerinde durmayı başaramaması gayet doğaldır.
- Çocuğunuz kendisiyle ilgili, “ Ben başarısızım, beceriksizim” gibi olumsuz düşüncelerini paylaştıklarında yalnızca dinleyin ve duygularının anlaşıldığını gösterin. Bu dönemi sizin onu kurtarmaya ihtiyacı olmadan atlatabileceğine güvenin. İyi hissetmek için dışarıdan gelen doğrulamalara güvenmeyi öğrendiklerinde, dışarıdan duyacakları olumsuz yorumlardan çok daha fazla etkileneceklerdir.
- Çocuğunuzu farklı düşünmesi için ikna etmeye çalışmayın. Yalnızca onu kucaklamanız rahatlatacaktır.
- Davranışı ve sahibini birbirinden ayırın. Mesela çocuğunuzu sevdiğinizi fakat dağınık bir odayı sevmediğinizi açıkça belirtin.
- Çocuğunuzda beklentinizin fazla olmadığından ve sevginizin davranışlarınıza bağlı olmadığına emin olun.
- Onlar için aileye katkı sağlayabilecekleri ve deneyim kazanabilecekleri fırsatlar verin.
- Bazı kişiler genetik yapılarının da etkisiyle içe kapanıktır, bazı insanlar ise dışa dönüktür. İçe dönük bir kişiyi daha aktif, dışa dönük bir kişi haline getirmeye çalışmak insanın genetik doğasına uymadığı için sonuçsuz kalacağı gibi kişide yaralanmaya da neden olur. Dışa dönük kişiden de ağırbaşlı bir insan olmasını beklemek onun kendine güvenini azaltır.
- Çocuğun kendine güvenini azaltan bir etken de mükemmeliyetçi anne babaların eleştirinin dozunu kaçırmasıdır. Sürekli eleştirilen çocuk kendisini aptal, yetersiz, beceriksiz hisseder.
PDR Uzmanı Asena EROL