Arkadaşlık dünyası ve sosyal statü kaygıları çocuklar için çok zorlayıcı olabiliyor. Bizler gibi birçok okul rehber öğretmeni de sıklıkla ‘Çocuğumun arkadaşlarıyla yaşadığı sorunlara müdahale etmeli miyim?’ sorusuyla karşı karşıya kalıyorlar. Gerçek şu ki, çocukların, ortaokul çağlarına kadar onlara karşı bir ‘silah’ olarak kullanılabilecek arkadaşlık ilişkilerini yönetmek için yetişkin desteğine ve sezgisine ihtiyacı var.” Bu destek tabi ki sizin sorun yaşanılan arkadaşla bire bir konuşmanız ya da çocuğunuza onunla bir daha arkadaşlık yapmamasını söylemenizden daha farklı. Çıkar sağlamak adına arkadaşlığı veya sosyal statüyü suistimal etmek “ilişkisel saldırı” olarak adlandırılıyor. Çocukların ilişkisel saldırıyı gördükleri an fark etmelerine yardımcı olmak ebeveynler için ilk adım olabilir. Zorbalığın bu türü, çocukların arkadaşlık ilişkilerinde deneyimlediği sorunları fark etmelerini zorlaştıran dışlayıcı eylemleri içerir. Ebeveynlerin çocuklarını bilinçlendirmesi gereken konular arasında yer alan bazı yaygın zorba davranışları şunlardır: -Oyun gruplarından dışlamak, davet edilmeyen çocuk/çocuklar önünde bu oyun gruplarından bahsetmek; -Dalga geçmek, alay etmek veya kaba bir şey söylemek ve ardından “yalnızca şakaydı” demek; -Yüz yüze, internet ortamında ya da telefon aracılığıyla biri hakkında dedikodu başlatmak; -Söylenen yapılmadığında arkadaşlığı bitirmekle tehdit etmek (“Eğer … yaparsan/yapmazsan bir daha seninle arkadaşlık etmem” gibi) -Bir çocuğu dışlamaları konusunda diğer çocukları kışkırtmak… Çocuklara bu tür eylemlerin kabul edilebilir olmadığını öğretebilirsek, böyle davranışlarda bulunan arkadaşlarından uzaklaşmaları için bilinçli bir seçim yapmalarını sağlayabiliriz. Ayrıca, çocuklar (özellikle kız çocukları) öfkelenmenin yanlış bir şey olmadığını bilmeliler – ancak, öfkelerini uygun bir şekilde ifade etmeleri gerektiğini de bilmeliler. Öfke normal, doğal ve insani bir duygudur ancak, birçok çocuk çok erken bir yaştan itibaren öfkenin kötü olduğu anlayışına maruz kalıyor. Bu da, çocuklarımızın istenmeyen davranışlar karşısında, ‘Affedersin ama bana bu şekilde davranman hoşuma gitmiyor,’ şeklinde bile tepki göstermelerini zorlaştırıyor. Çocuklarına öfkelerini etkili bir şekilde ifade etmeyi öğreten ebeveynler – kendinden emin iletişim becerileri sergileyerek ve saygılı bir şekilde ifade edildiği takdirde öfkeyi kabul ederek – çocuklarının zararlı ilişkilerden uzaklaşmak için ihtiyaç duydukları özgüveni güçlendirebilirler. Çocuğunuza tepkilerini göstermeyi öğretirseniz – ki bunu, ‘Kes şunu,’ 03.01.2020 ya da ‘Komik olan ne?’ gibi basit ifadeler kullanarak bile yapabilir – kendisine kötü muamele yapılmasına izin vermeyeceğini karşı tarafa bildiren basit ama güçlü sinyaller göndermeyi öğrenecektir. Yetişkinlerin “güvenli alanı” çok önemli Ebeveynler aynı zamanda, çocukları arkadaşlarıyla sorun yaşadıklarında onlara fikirlerini paylaşabilecekleri bir destek ortamı ve gerektiğinde yaslanabilecekleri bir omuz da sağlamalılar. Çocuklar; savunmasız kalabilecekleri, duygularını dışavurabilecekleri, arkadaşlık ilişkilerinde yaşadıkları hayal kırıklıklarından bahsedebilecekleri ve hatta ağlayabilecekleri güvenli bir yere ihtiyaç duyarlar. Ebeveynler, akrabalar, öğretmenler, danışmanlar ve bakım rolünü üstlenen diğer yetişkinler bu güvenli alanı sağlayabiliyor olmalı. Hiçbir çocuk, arkadaşlık ilişkisinde yaşadığı acı verici deneyimi kendi başına atlatmak zorunda kalmamalı… Çocuğunuzun sizinle her konuyu konuşabiliyor olduğundan emin olun, özellikle de duygularını nasıl ifade edeceğinden emin olamadığı zamanlarda. Yapmaya çalıştığımız şey çocuklara üzülmenin, incinmenin ya da öfkelenmenin normal olduğunu ve diğer insanlarla duyguları hakkında konuşmanın da aslında iyi bir şey olduğunu öğretmeye çalışmak olmalı. Ancak en önemlisi, çocuklara iyi bir arkadaşlığın nasıl bir şey olduğunu öğretmektir. Çocuklar sağlıklı bir arkadaşlığın neye benzediğini ve nasıl hissettirdiğini anladıkları zaman, zararlı ilişkilerden kurtulmak için hazır hale geliyorlar. İyi bir arkadaşın sahip olduğu özellikler konusunda çocuklarımızla tartışmamız, bu tartışmaların, “İhtiyacım olduğunda bana yardım ediyor, bana destek oluyor… Duyguları hakkında benimle konuşuyor, benim düşüncelerime ve hislerime de değer veriyor’’ vb. gibi örneklerle somutlaştırılması ve iyi bir arkadaşlığın nasıl hissettirdiğini öğretilmesi onlara tüm hayatları boyunca kullanabilecekleri bir hediye olur. Bu hediye çocuklarımızın sağlıklı arkadaşlıklar kurmak ve bunları devam ettirmek için gerekli olan değerleri tartışmak ve dikkatlice değerlendirmek, çocuklarının arkadaşlık konusunda akıllıca seçimlerde bulunmalarına yardımcı olmak için yetişkinlerin yapabilecekleri en önemli şeylerden biridir.
Tema Koleji Rehberlik Birimi