Korku tıpkı mutluluk, üzüntü, öfke gibi normal bir histir. Biz büyükler gibi çocuklar da zaman zaman özellikle yeni veya bilinmeyen nesnelerden/ durumlardan korkarlar. Bu korkular çocukların gelişim süreçlerinde var olan doğal süreçlerdir ve doğal duygulardır. Çocuk etrafındaki dünyayı keşfederken, yeni deneyimler edindikçe ve yeni zorluklarla yüzleştikçe, diğer duygular gibi korkular da büyümenin neredeyse kaçınılmaz bir parçası haline gelir.
Korkular Her Yaşta Farklı Özellik Gösterir
0-2 yaşa kadar olan süreçte çocuklar büyük objelerden, ani ve yüksek seslerden korkabilir ve yine bu dönemde anneyi kaybetme korkuları başlayabilmektedir. Bu korkular 0-2 yaş aralığında doğal kabul edilmektedir.
2-5 yaş arasındaki çocuklardaki korkular daha çok böcek, köpek, cadılar/hayali varlıklardan korkma ve tek kalma korkuları şeklinde görülmektedir. Çocukların hayal dünyaları oldukça aktif olduğu için de, bu yaş aralığındaki çocukların televizyonda ve masallarda yer alan kahramanlardan, karanlıktan ve yalnız kalmaktan korkmaları beklenen bir durumdur. Ayrıca bu dönemde çocukların tuvalet eğitimi de başladığı için, tuvalet yapmaktan korkma gibi korkular da görülebilmektedir.
İlkokul dönemlerinde ise daha gerçekle ilintili korkular vardır. Bu dönemde çocuklar ölümün farkına varmaya başlar. Bu nedenle de anne babanın ölümünden korkabilmekte ve yine bu dönemde çevredeki ölümlere şahit olan çocuklarda çevresini kaybetmekten korkma durumu gözlemlenebilmektedir. Buna ek olarak, sosyalliğin arttığı bu yaş aralığında arkadaşları arasında geri planda kalmaktan, reddedilmekten ve alay edilmekten de korkabilirler. Ayrıca eve hırsız girmesinden, depremden, yangından, kaçırılmaktan, kaza geçirmekten ve kaybolmaktan da korkabilmektedirler.
Anne ve babaların, çocuklarının yaşadığı korkuların daha ileriki yaşlara taşınmaması için dikkat edebilecekleri bazı noktalar vardır:
- Çocuğun korkusunu tam olarak öğrenmeniz gerekmektedir. Örneğin, eğer çocuğunuzun yalnız kalmaktan korktuğunu düşünüyorsanız bunun esas nedeni hırsızlardan korktuğu için yalnız kalamıyor olması olabilir. Ağlama veya kriz anları geçtikten sonra sakinleştiğinde bu konuyla ilgili sohbet edebilir ya da ondan duygularını anlatan bir resim yapmasını isteyebilirsiniz.
- Korkuları hakkında konuşmak onları rahatlatacaktır. Çünkü bazı durumlarda korkulan şeyin kelimelere dökülmesi korkunun etkisini azaltabilmektedir.
- Çocuklar korkularından bahsettiklerinde alaycı bir tavırdan uzak durulması çok önemlidir. Örneğin “korkulacak ne var, sen bebek misin” gibi cümleleri söylemek etkili bir yöntem olmayacaktır.
- Korktuğu şey eğer beraberce deneyimleyebileceğiniz korkularsa yanında durarak ona destek olabilir ve bu süreci atlatmasını sağlatabilirsiniz. Örneğin, karanlıktan korkuyorsa el ele tutuşup beraberce karanlıkta durabilir ve ona bir şey olmadığının garantisini verebilirsiniz.
- Korktuğu nesnelerin ilgili mizahi yönlerini bulup onlarla dalga geçmesini sağlayabilirsiniz. Örneğin korktuğu canavarın resmini çizdirip ona bıyık, diş teli, gözlük takarak komik bir hale sokabilirsiniz.
- Çocuğunuzun korktuğu durumdan ya da nesneden kaçmayın. Örneğin çocuğunuz köpekten korkuyorsa, onu her gördüğü köpekten korumak ve kaçırmak yerine önce siz sakin olursanız ona model olabilir ve sakin bir şekilde destek verebilirsiniz.
Eğer çocuğunuz bir korku yaşıyorsa burada önemli ve dikkat edilmesi gereken noktalar; yaşına göre doğal kabul ettiğimiz bir korku mu yaşıyor? Bu korku doğalsa bile bu duyguların sıklığı ne kadar oluyor? Bu korkular çocuğunuzun günlük hayatını nasıl etkiliyor? Bunlara bakmamız gerekiyor. Eğer çocuğunuz korkuları nedeni ile günlük işlerinden geri kalmaya başladıysa ya da yaşına uygun olmayan korkuları varsa psikolojik destekle mutlaka değerlendirilmelidir.
Psk. Dan. Aylin Koçcu