Öfkesini kontrol etmekte zorlanan çocuklar, şüphesiz ki girdikleri sosyal ortamlarda zorluk yaşarlar. Çünkü öfke çok hızlı bir şekilde yükselebilir ve saldırganlığa varabilir.
Çocuklar, tüm duygularını; mutluluk, heyecan, üzüntü, kaygı ve öfkeyi, gelişim özellikleri dolayısıyla çok yoğun yaşarlar. Mutlu olduklarında ya da heyecanlandıklarında bunu yüz ifadelerinden veya çığlıklarından anlamamak imkansızdır. Benzer şekilde, üzüldüklerinde veya endişe duyduklarında ağlar, korktuklarında bağırırlar. Onlardan yetişkinler gibi duygularını kontrol edebilmelerini, hatta duygularını saklamalarını beklemek haksızlık olur. Ancak öfke duygusu, her ne kadar diğer duygular kadar doğal olsa da, kontrol edilemediğinde en büyük sorun çıkaranıdır. Bunun belki de en büyük nedeni, öfkenin ana (baskın) duygu olarak ortaya çıkması, ancak bir çok alt (ikincil) duyguyu beraberinde taşımasıdır. Öfke hissettiğimizde, bunun kaynağı kıskançlık, üzüntü, kaygı, korku, utanma ve hayal kırıklığı gibi başka birçok duygu durumu olabilir. Dolayısıyla, öfkeli olan bir çocuğa yaklaşırken ilk adım onu sakinleştirmek, sakinleştikten sonra ise öfkenin kaynağını keşfetmek olacaktır. Öfkesine yenik düşen çocuklar değil, öfkesini sağlıklı yollarla dışa vurabilen çocuklar yetiştirmeyi önemsemeliyiz.
Aşağıdaki bazı yöntemleri sizler de çocuklarınız evde öfkesine hakim olmakta zorlandığında kullanabilirsiniz.
1. Çocuklar bu duygu durumunu kontrol edebilmek için öncelikle öfkeyi tanıyabilmeliler. Onunla birlikte bir çocuk resmi çizip, öfke hissettiğinde bedeninde neler olduğunu konuşabilirsiniz. Örneğin, elleri terliyor, ellerini yumruk yapıp kendini sıkıyor, kaşları çatılıyor veya kalbi daha hızlı atmaya başlıyor olabilir. Bedenindeki bu değişimleri fark ettiğinde, öfkeli olduğunu fark etmedi daha kolay olacaktır.
2. Birlikte bir liste çıkartabilir, kendini kızgın hissettiğinde nelerin onu sakinleştirebileceğini belirleyebilirsiniz. Örneğin, sevdiği bir kitabı okuyabilir, stres topu kullanabilir, bir oyuncağını seçebilir veya resim çizebilir. Seçtiği tüm bu eşyaları bir sepetin içine koyarak ona odasında “sakinleşme kutusu” hazırlayabilirsiniz. Böylece, her sinirlendiği durumda o kutuya giderek kendini rahatlatmayı öğrenecektir.
3. Sakinleşme kutusunun yanında bulunamayacağı anlar için ise, onunla yine farklı yöntemlerin pratiğini yapabilirsiniz. 1’den 10’a kadar saymak, 3 defa derin nefes alıp vermek, bulunduğu ortamdan uzaklaşmak, elini yüzünü yıkamak gibi basit yöntemler iyi uygulandığında çok işe yararlar.
4. Kaplumbağa yöntemi bir sakinleşme yöntemi olarak bilinir. Çocuğunuzdan kendini bir kaplumbağa olarak düşünmesini isteyebilir, aşağıdaki adımları onunla beraber çalışabilirsiniz.
- Duygunu fark et.
- Dur ve düşün.
- Kabuğuna çekil ve 3 derin nefes al.
- Aklına bir çözüm geldiğinde ve sakinleştiğinde kabuğundan çık!
Belki duymaktan sıkıldınız ama, en büyük rol modelin sizler olduğunu tekrar hatırlatmak isterim. Çocuğunuzun önünde öfkelendiğiniz anları düşünmenizi rica etsem, acaba nasıl anlar gelir aklınıza? Yetişkinler olarak bazen onların hayatlarında ne kadar önemli olduğumuzu ve her anımızı pür dikkat gözlemlediklerini çok kolay unutabiliyoruz.
Uzm. Psk. Bahar Gençtürk