Çocukların ilkokula başlamalarıyla birlikte arkadaşlık ilişkileri de büyük önem kazanmaya başladı. Eminim fark etmişsinizdir, çocuklar için okulu en anlamlı kılan şeylerden biri öğretmenleri, diğeri ise arkadaşlarıyla oynayacak olmasıdır. Özellikle de ortaokula geçtiklerinde bu ilişkiler daha da önem kazanacak ve erinlik döneminde büyük rol oynayacaktır. Çocuklarınızın bu dönemde arkadaşlarıyla iyi bir iletişim kurabilmesi, daha ileride edineceği sağlıklı arkadaşlık ilişkilerinin de temelini oluşturur. Bir çocuğun sosyal becerilerinin yeterli olması ve arkadaş grubuyla sosyal çevreye sahip olması onun benlik saygısını da yükseltecektir.
Yaş grubu olarak bakıldığında, ilkokulun başlarında daha geniş bir arkadaş çevresi görürken, 3ncü ve 4ncü sınıfta artık kendilerine “en iyi arkadaşı” seçmeye başlıyorlar. Kavgaları büyük ve hararetli, ancak barışmalarının çok kolay olduğu bir dönem görüyoruz. Okulda bir saat önce birbirlerini çok severken, bir sonraki teneffüste “artık sevmiyorum”, “biz küstük” diyebilecek kadar hızlı duygusal değişimler yaşayabiliyorlar.
Önem verdiğim noktalardan biri, çocukların arkadaşlık ilişkilerine müdahale edilmemesidir. Çocuklar, yönlendirme yapıldığında kendi kararlarını vermekte zorlanır ve sorunlarla tek başına yüzleşemeyebilirler. Anne baba olarak, tabii ki iyi bir dinleyici olmanızı ve çocuğunuz arkadaşlarıyla ilgili sorunlarını sizinle paylaştığında ona destek olmanızı tavsiye ederim. Ancak, ona ne yapacağını, ya da kiminle oynayıp oynayamayacağını söylediğinizde onu güçlendirmiş veya o arkadaşından uzaklaştırmış olmazsınız. Aksine, birçok çocuk hem tartışma yaşadığı arkadaşlarını şikayet eder, hem de en çok onunla oynamak isterler. Elbette, bu durum ile zorbalık arasındaki farkı çok iyi ayırt etmek gerekir. Önümüzdeki haftalarda sizlerle zorbalığa uğrayan çocuklarda ne gibi belirtiler gözlemlenir, bunu da paylaşıyor olacağım.
Peki, çocukların gelişim özellikleri esas alındığında, sosyal becerilerini geliştirmeleri için nelere dikkat etmek gerekiyor? Aşağıda yer alan beceriler çocuklarınızın akran gruplarına dahil olabilmesini olumlu yönde etkileyecektir. Bu noktada, okulda öğretmenleri, evde ailesi olarak onlara yön göstermemiz gerekir.
- Duyguları tanıyan, fark eden ve sağlıklı yollarla sözel olarak ifade edebilmek; Çocuklar kendilerini sözel yollarla ifade edebildiklerinde dürtülerini daha kolay kontrol ederler. Böylece, bir tartışma yaşadıklarında fiziksel müdahaleden çok sözel uyarılarda bulunurlar.
- Nezaket kurallarına özen göstermek; “Günaydın”, “teşekkür ederim”, “özür dilerim”, “ben de oynayabilir miyim?” gibi ifadeleri kullanan çocuklar karşıdaki arkadaşlarından da olumlu dönüşler alırlar. Bunlara ek olarak, paylaşmayı önemser, sırasını bekleyebilir ve işbirliğine açık olurlar.
- Yardımsever olmak; Çocuklar da yetişkinler gibi, kendilerine iyi davranan, yardıma muhtaç olduklarında yardım eden bir arkadaşları olsun isterler. Çocuğunuzun yardımsever olması onun daha kolay arkadaş edinmesini sağlayacaktır.
- Empati kurabilmek; Karşıdaki kişinin ne hissettiğini anlayabilen, yüz mimiklerinden ve jestlerinden duyguları tanıyabilen çocuklar davranışlarını da ona göre düzenleyebilirler.
- İletişim kurabilmek; Oyunlara dahil olmak istediğinde bunu dile getirebilmesi, arkadaşlarını dinlemesi ve onlarla sohbet etmesi çocukların arkadaş edinmesinde önemli bir rol oynar.
- Oyun oynama becerilerine sahip olmak; Oyunlarda yer almaya istekli olmak, oyun kurup arkadaşlarını davet etmek yine bir çocuğun arkadaş edinebilmesine olanak sağlar.
Çocukların bu becerilerini günlük hayatta karşılaştıkları durumlarla birlikte her gün daha da geliştireceklerine emin olabilirsiniz. Onlara bu konuda yardım etmenin en güzel yolu yaşıtlarıyla birlikte okul dışında da oyun oynama olanağını sağlamak olacaktır.
Uzm. Psk. Bahar Gençtürk